Tarzancam daha iyidir...

23 Haziran 2010

Bir seni sevdim çilek ağacı!

Şimdi, evet.

Uno: 
Bizim oralardan haberler var!
Mezopotamya civarı antik inanışlar, tanrılar, tanrıçalar, rüyalarda erkekleri baştan çıkarıp onlardan şeytan çocuklar doğuran ifritler ve daha niceleri içün... 
Fakat güzel bir çeviri olmuş;

Dos:
Bir de bir başka sosyalleşme hedesi, hiç gerek yok aslında ama çakıyoruuuum çaktım çünkü bir ara kafa dağıtmak için dalmadım değil;
Soru falan cevaplıyorsunuz, eleman-hatun kaldırılması olayı da hat safhalarda ve anladığım kadarıyla henüz işgale uğramamış ve işin ilginci yeni bir site olmamasıymış, ööeh.

Tres:
Midye Dolma nasıl yapılır?
Aslında tarifi direkt kendim verecektim ama daha önce yapmadığım bir şeyi bir yerden okuyup da yapmış gibi yazmak, beni çok cezbetse de, zor geldi. Zamanım yok. Yoksa yaparım. Hiç acımam.
Anam yemek tarifi vermiş laaan, denmesi de hiç umrumda olmaz. Çünkü  burada midye dolmadan bahsediyoruz! O sıradan bir yemek değil, o bir yemek değil bir kere! 
Başka bir şey.
Onun yerine, Rumlardan Türk Mutfağı'na ve oradan Mardinli kardeşlerimizin tekeline geçen, bu on tanesi bir yıllık civa ihtiyacımızı karşılayacak şekilde programlanmış esasen pis bir hayvandan imal edilen ve çoğunluğun aksine zeytinyağlı dolmaymışçasına kuru üzümlü falan sevdiğim -tatlımsak her şeyi seviyorum- - seni de seviyorum okur- mükemmel yiyeceğin şerefine bu linki buraya çakıyoruuum, çaktım.

Quatro:
Geçenlerde bir yerde, havuz başı falan olabilir ehaheha, yani neyse, sigara-çakmak olayları gelişti ve biri bana çakmak lazım mıydı esprisini yaptı. Bu vesileyle tarihe not düşüyorum. Yıl 2010, mınako-i. 2010!!!

Cinco:
Maşallah... 
Ya, bu sene nasıl meyve var biliyor musunuz? Var mı oralarda meyve ağaçları hiç? Hım? Buralarda var ve çıldırmış vaziyetteler. Maltepe civarında dut ağacının biri, öyle bir dut dökmüş ki yol kenarına, önüne araba çektiklerinde falan oradan geçmemeyi tercih ediyorsunuz, nereden baksaız bir üç-dört kilo kadar dut dökmüş. Öyle yani dutlar genel anlamda çıldırmışlar.
Fakat karadut suyu için lan çokzel.
Öyle ki çıldırmış bir karadut ağacının yanından hüzünle geçiceksiniz, ah ne güzel suyu çıkardı bunların diye.
Bir de erikler.
İş yerinde, bahçede erik ağaçlarını  toplamayı daha bitiremediler ve şimdiden sanıyorum on kilo civarı erik çıktı bile. Yiyen de yok, yatıyor kütür kütür erikler.
Fakat benim odadaki mal çiçek, çiçek açmadı.
Aynı çiçeklerden Marmara Üni'de gördüm açmışlardı... Bi düşündüm de şimdi, gidip hizmetçiye neden sormadım  ya bunlar her sene açıyo mu diye...hım? Aklıma gelse yapardım. Yaparım ben, barda-kafede falan bilmediğim güzel müzik çıkarsa gider ismini alırım falan, o tür şeyler, sorardım, biri benim için sorabilir mi lan? Hımm?? Bahçelievler Kampüsü, İİBF, lüdven.
...
Tamam tamam.
Şaka. 
Du bakalım, bi sn ben halledicem.-halledeceğim-
Niye açmıyosun lan hakkaten sen!

Seis:
Ceviz ağacı var da çilek ağacı neden yok, dedim ceviz ağacına bakarken. Sen o sinirle ceviz ağacı dallarıynan üzerime üzerime şöyle bi geldi, neyse ki cevizleri tam olgunlaşmamış, fazla hasar almadım. Fakat ceviz ağacının ağzı çok bozuk, onu öğrendim, yok çilekler gtüme girsinmiş yok bilmem neymiş, cık cık cık...
Tam da şey diyecektim, ya belki çilek tarlası olması daha iyidir, ceviz tarlası olduğunu düşünsenize bir, düşünemeyeceğiz tabi tarla mı gördük hayatımızda? Ceviz havada iyi iyi, neyyyyse. ah!... laan!!

Cevizinin peşinde Kadıköy'ü enlemesine geçen karganın hikayesi var bu arada, anlatmiim şimdilik, fakat kargalar için pek bir değerli bu cevizler sanıyorum, sinirlenebiliyorlar, dikkatli olmak lazım.

Siete:
Sie te!

Ocho:
Yok, hayır, İspanyolca öğrenmiyorum.

Nueve:
Alovvvv! 
Meyve çekirdeklerini ortalığa saçın diyorlar, saçılacak! 
Çok yağmur aldık ya bu sene, sanıyorum o nedenle, valla, saçın bakın çogzel olacak..
Ya evet, noldu da bu derece bir doğa sapığına dönüştüm ben, hayırdır, yaşlanıyor muyum nedir diyeceğim, geçenlerde hayallere daldık, bir  Orta Avrupa turu şeedelim dedik, turla gidelim dediler, o kadar yaşlanmadım dedim... özgür bir danayım ya ben, hala Avrupa sokaklarında sürtesim var çünkü.
Demek ki daha yaşlanmadım sonucunu çıkarmıştım ama şimdi meyve ağaçları-tarlalar falan bi yandan da 250 yaşındaymış gibi de hissetmiyor değilim.
 Bir ara üniversitede dellenmiştim, Ziraat Fakültesi'ni kazanmak içün tekrar sınava giresim gelmişti... neyse ki sayılsal mezunu değildim. Yoksa yapardım. O sırada yapmasaydım şimdi yapmaya kalkabilirdim. olabilirdi. güzel olabilirdi her şey...
Neyse yeaaav.

Diez:
Saygılarrr...

0 vıdıvıdı: