Tarzancam daha iyidir...

21 Mayıs 2010

Bir takım danalıklar

-Lig TV'nin otobüs durağı afişinde Bursaspor'lu Sercan' ı en önde gördüm, gayet de şebek bir pozla yakalanmış ve elimde olmadan kendimi sırıtırken buldum. Kendi çapımda şampiyonluk kutlamasını bitiremeyeceğim sanırım.  En son UEFA Kupası -diyeceğim bunun adı değişti mi değişmedi mi iyice kopmuşum- ve Süper Kupa'da böyle önlenemez bir sırıtma hastalığına yakalanmıştım.
Bi de yazık tabi, GS'den falan alıştığımız kadarıyla Süper Lig'de kupayı aldığımızda gece boyunca coşar, lisede falanken ertesi gün de okulda kutlardık ve biterdi. Ünideyken zaten anlamını yitirdi, ertesi güne kalmıyordu bile coşkusu anasını satiim.
Ehah, neyse yıl boyu arada sırada hatırlayıp şenleneceğim gibi görünüyor.
Da niye şenleniyorsam, takımın golcüsünü şampiyonluk ilanı sonrası tanımışım bi de, şampiyon olmasalar Sercan'dan haberim olmayacaktı, yani, mallık alametleri...

-Sevgilim İstanbul halkı; havanın kötü olmasının nedeni benim! Ben yaptım! Öeeh dedim bugün de havayı güzel yapmak için kim uğraşıcak, delirtmeyin, getirtmeyin beni oraya deyip bulutladım! Nass olmuş, bence fena olmadı...
Fakat öyle oluyor, kafam hafif bulanıkken havayı da kötü görünce neşelenebiliyorum, eahehahe hava da kötü yeaaaaay, diye.
Tamam ya, yarın-öbürgün falan, şeedelim İstanbul halkı, düzeltelim, bi şeyler yapalım, bi sn.

-2 kilo çilek ve 2 kilo portakal alabileceğim parayı, bir minik şişe %100 taze sıkma çilek-portakal suyuna bayılmış bulundum. Pişman değilim orası ayrı ama benim güzel meyve cenneti ülkemde bu olmamalıydı.
Gel bizi kurtar lan Gandi, dedim. Kartal'da sahilde Koçtaş'ı düşündüm kasadayken, orası bostanlıktı lan! Hem de baya mükemmel bir bostanlıktı. Ben ipince yol bisiletimle onun taşlı yollarında yardırarak-kaydırarak nebçim takılmıştım?!! O değil de, yine o Kartal'da yumurta şeklinde mal süper-lüks binalar yapıyorlar ya, orada bir domates yetişirdi zamanında, gözyaşlarıma hakim olup anlatmayı beceremeyeceğim sanırım şimdi!
Yok lan, ama hakikaten diyorum oradaki tarlanın içinden geçerken böyle bir toprak kokusu, bir domates bir klfdslkjfsdlkjfdsalk... yarın öbür gün o mal elitler lan bir minik şişe %1500 sıkma portakal-çilek suyuna niye 2şer kilo portakal-çilek parası bayılıyoruz diye ağlamasınlaaa!! Kartal'ın bostanları yerinde kalsaydı bütün Anadolu yakası meyve suyu cenneti olurdu bence, ya çok üzüldüm bugün ben buna.
Bi de sahil doldurulmasaydı kimbilir ne eğlenirdik,  içine atlayamadığın denizin kenarında 14 sene yaşamak ne demek konusu var, giremeyeceğim.
Hasta ettin beni İstanbul! Aha yağmuru da başlattım Allahıma!

lö petit note:
-Sonra bostanda -ağaç çok yoksa- meyve yetişiyo muydu lan diye düşünmedim değil, emin değilim çünkü yerde yetişiyorsa sebze oluyor sonuç olarak, ööööf.

0 vıdıvıdı: