Bir ara Tekel işçileri nedeniyle daha çok ulusalcı cephede dillendirildiğini gördüğüm umuttan bahsetmiştim.
Şimdi Ece Temelkuran da bir kehanette bulunmuş;
...
Ankara soğuk. Çünkü TEKEL işçileri Nuh diyor, peygamber demiyor. Çünkü biz görmüyoruz bu ülkedeki imkânı...
Gözleme ve sezgiye dayalı bir kehanette bulunayım. Önümüzdeki on yıl Türkiye’de bir şey olacak. Tasarladığımız gibi olmayan bir şeyler. Kimsenin kılına dokunamadığı iktidara TEKEL işçilerinin, hem de soğukta hem de sırılsıklam olmuşken geri adım attırması bir şey demek. Bu, olacak olanların işareti. Tahminlerimi beklentilerimle karıştırmak gafletine düştüğümü sanmıyorum: İşçi hareketi, felç edilmiş, daha da felç edilmeye çalışılan sendika yapılarını aşacak. Değişim siyasi partilerle değil, bu kez sendikalarla başlayacak. Siyasetteki, parti siyasetindeki sayısız hayal kırıklığının yarattığı sarkastik ataleti yoksulluğun kanlı canlı pervasızlığı sonlandıracak. İşçiler ve yoksullar bu kez aydınları beklemeyecek. El yordamıyla, kıra döke belki, kendilerine gelecekler.
...
“Bahçe sahiplerinden” başlayacaklar küfretmeye, lüks İslami hayattan devam edecekler. Orta sınıfın terbiyeli ve ürkek siyasetinden başlayacaklar saydırmaya takır takır, yeni siyasi elitin ikiyüzlülüğüyle bitirecekler sözlerini. Sadece eşitlik isteyecekler. İnsanca bir yaşam ve hastane kapılarında ölmemek. Evet, böyle olacak. Siz bu yazıyı hatırlamayacaksınız belki, ama böyle olacak. Göreceksiniz.
Hadi bakalım.
0 vıdıvıdı:
Yorum Gönder