Tarzancam daha iyidir...

6 Kasım 2011

Bayramsal

-Kuşkusuz bayram coşkumuz, bayramla gelen tatil günü sayısı ile doğru orantılı.
-Milli bayramlar büyükler arasında kutlanmıyor, di mi lan? Büyükler?! Kaç taneniz dedesinin cumhuriyet bayramını kutluyor? Bilemiyorum gerçi, bir gazi dedem olsaydı durum farklı olabilir miydi?
-Ya da Ankara'da üst düzey memuriyet sahibi bir babam olsaydı, bilemiyorum? -on yıl öncesi içün-
-Hayır milli duygular içinde, milli bayram-dini bayram karşılaştırması yapmıyorum. Teyzemi ararken, lan acaba cumhuriyet bayramında arasam nasıl tepki verirdi, diye düşündüm bugün. Şaşırır ve bozuntuya vermeden teşekkür ederdi. Da garip gelirdi kesin. Ailede böyle bir gelenek yok. Aradığınız geleneğe ulaşılamadı. 
-Ben bazı milliyetçi kokulu arkadaşlarımın milli bayramlarını da kutluyorum gerçi. Daha geniş bir milli bayram kutlaması yapsam adım faşiste çıkabilirdi ama bence. Pis laik! Pis laique!!! Bazı boş hezeyanlar içinde olduğum düşünülürdü. Vatan, millet, Sakarya diyerek nereye varacaksın Yeeavru Tarzan, denirdi kesin.
-Milli bayramlarımız çocukluğumuza hapsedilmiş çünkü. Bir dini bayramın aile sıcaklığı yok. Nerede o eski bayramlar hüznünü ucundan kıçından yakalıyor. Siyasetten kaynaklanan soğukluk da bulaşmış. Milli bayramlarla birlikte anılan kavramlar sahipsiz kalmış, boşaltılmış; taşlaşmış bir ilkokul şiirinden öteye gidememiş.
-Yeaaani, bir dini bayramın mutluluğunu getirememiş.
-Kendimi çok Ertuğrul Özkök gördüm, böght.
-Bilemiyorum, ama buna hüzünlendim bugün.
-Sonra kendi sıcak çikolatamı kendim yapiym dedim. Çikolataları su dolu bir kabın içindeki başka bir kapta eritip sos kıvamına getirdim. Bazıları tarçınla kaynattığınız sütün içinde mümkünse rendelenmiş çikolatayı eritin diyor ama kısıtlı yemek yapma tecrübelerime dayanarak söyleyebilirm ki süt, muhtemelen çikolatanın erime hızından çok daha hızlı pişecektir. O çikolatalar eriyene dek süt yanabilir bence. Kısık ateşte olayı devam ettirmek mantıklı bir cevap olabilirdi. Neyse, sittiredip çikolatayı ayrı, sütü ayrı ısıtıp daha sonra birleştirip mümkünse biraz daha ısıtmayı daha mantıklı buluyorum. Bence siz de öyle yapın. Tarçın ve karabiber, kuşkusuz eklenmeli.
-Ama tabi milli bayramın soğuk kalıplarla kutlanması dini bayramın suçu değil. Dindarların bile suçu değil.
-Ben hatayı daha çok elitistliğimizde buluyorum. Bu noktada elitistlik tarihimize eğilmekte yarar var. Biz bu toplumdan nasıl uzak kaldık? 
-Yanlış soruyu sormuş da olabilirim. Belki de "biz" yoktur da "benim gibiler" vardır ve "benim gibiler" hiçbir durumda "biz" olamayacak kadar birbirine uzaktır. "Benim gibiler" daha birbirine yaklaşamazken topluma nasıl ulaşacaktır?
-Burada toplum kim oluyor acaba? 
-Merhaba elitisizm! "Sen" olmayan herkesi toplum ilan ettin Tarzan!! Oryantalizm has just appeared!
-O zamaaaaan; biz birbirimize nasıl bu kadar uzak kaldık?
-Oryantalizmle alakalı en hüzünlü noktalardan biri şuydu; Avrupalılar, oryantalizmi aştıklarını düşündüklerinde bile oryantalist bakış açısını bir kenara bırakamıyorlardı.
-Batılı yöneticilerimizde de durum bu gaaleba. Doğuyu anladığımızı söylerken bile doğu-batı ayrımını yapıp doğuyu ötekileştirmeye devam ediyoruz. Baltıklarda da vardı aynı sorun. Siz Kuzey Avrupalılarrr, diye başlayan bir cümle kurduğunuzda bile sinir oluyorlardı. Çünkü Kuzey Avrupa, Rusya demekti ve Rusya demek ötekileştirmekti.
-Milli bayramlara "resmiyet" katmamalıydık belki de. Bayram dediğin, ailece-cümbür cemaat kutlanırdı; tıpkı dini bayramlar gibi. Geleneklerine ölümüne bağlı bir milletiz, bir gelenek oluşturmalıydık. Gelenek nasıl oluşacaktı; bkz. dini bayramlar! Belki, dini bayramlardan öğrenecek çok şeyimiz vardı ama beceremedik.
-Çorba yapmayı iyice öğrenmem gerekiyor.
-Mutlu bayramlar efendim, salıncakla.

0 vıdıvıdı: