Evet bebeğim.
-Durup dururken tanıdığınız bir çift aklınıza gelir de mutlu olursunuz ya, bu güzel bir şey evet. İki insanın birbirini sevmesi zaten güzelken, bunu hatırlayıp da-bi anlığına da olsa- mutlu olan insanların olması bence daha güzel. Hele bi' de aileden olmamanıza rağmen mutlu oluyorsanız, bu çok çok daha güzel olsa gerek...
-Di mi lan?
-Mükemmel bir aşk hikayesi gelsin şimdi;
Veremeyen Ayşe ve diğer her şey!
Ayşe.
Ya aslına evet önce Ayşe'yi bir hatırlatmak lazım. Bu bloğun ilk girisi bir Ayşe hikayesiydi ve bu Ayşe oradaki Ayşe ile aynı Ayşe. -yazar burada, gidin o hikayeyi de okuyun lan!, diye haykırmaktadır-
Ayşaaa'nım, genel olarak paranoyak-depresif bir aşk hatunudur. Aşık değildir; depresiftir, aşıktır; yine depresiftir. Neyse, efendim, birini sevmiştir ve verecektir. İşin kötü tarafı biricik sevdiceği uzaktadır ve ortalamaya vurulduğunda ancak senede bir aynı şehirde buluşabilmektedirler. Bu arada sevdiceği ne araaaar, ne soraaaaaar şlkdaslşkşlkdlşk.
Ayşe bu aramayıp sormamaları sallamaz. -Buna inanıyor muyuz? Ben yazarıyken bile bu gerçekten şüphe duyarken, eğer sen okur siee diyorsan içinden, hiç tuhaf karşılamam. İnanamayabilirsin. Aslında burada çok derin bir Ayşe analizine ihtiyacımız var. Ama hikaye uzar ve buna hakikaten hiç gerek yok. Tanrının bir mucizesi diyerek bu gerçeğin gerekçelerini ilahi bir takım durumlara havale etsek ve eleştiri yolunu kısmen kapasak çok takmazsın di mi? Öyle yapalım canım.-
Gün gelir, devran döner ve verme zamanı gelir Ayşa'nımın. Aslında vermek için can atmaktadır fakat;
Ayşe, ilk senenin ilk gecesi; ilk gece verilemez, kuralını uygular ve hasta olmamasına rağmen, canım hastayım ya der vö vermez!
İlk senenin ikinci buluşmasında yine eve çağrılır, lan bu dallama beni kullanıyo mu der, paranoya yapar, bayramda evde olmam lazım canamm, der, vermez!
İlk senenin üçüncü buluşması için elemandan ses çıkmaz, Ayşe arar, eleman sallar ve Ayşe; veremez!
İlk sene biter.
Eleman gider.
Ayşe, panayoları ve pişmanlıklarıyla gtünün üstüne oturur ve bir sonraki seneyi depresif bir ruh hali içinde beklemeye başlar. Bu arada başka adaylarla çok daha feci verememe hikayeleri döndürmeye devam eder.
İkinci senenin kış aylarında eleman şehre damlar ve Ayşe'yi malum iş için arar.
Ayşe tam o akşam hakikaten hasta olur ve bunu elemana söyleyemez, kıvırır; veremez!
Telafi etmek için bir sonraki hafta Ayşe elemanı arar, eleman kıvırır, Ayşe; veremez!
İkinci senenin ilk yarısı sıfır-sıfır eşitlikle kapanır.
İkinci senenin ikinci yarısı büyük bir heyecanla başlar. Artık seyirciler gol istemektedir. İlk atışı eleman yapar, Ayşe'yi konsere çağırır ve o da ne, Ayşe'nin ALES'i midir KPDS'si midir bir haltları vardır -ve bu arada hastadır da ve tam olarak hazırrr da değildir- Ayşe reddetmek durumunda kalır ve; veremez!
Bir sonraki haftaya sözleşilir.
Haftanın başında Ayşe ilk faul'ü çakar; grip olur, antibiyotiğe başlar; demek ki buluşma gecesi içemeyecektir.
O gün gelir!
Ayşe ne hastadır, ne sınavı vardır ne de ilk gece krizi yaşanacaktır! Ayşe kendi adına her ihtimale karşı prezoları bile hazırlar!
Tüm tribünler ayaktadır artık!
Normalde çok sevişken bir hatun olmadığından ve aşağı yukarı iki senedir -aynı adamı bekleme nedeniyle de- sahalardan uzak olduğundan Ayşe paslanmıştır. Bir türlü olayları ayarlayamaz. Kendini de ayarlayamaz. Mükemmel bir rezillik yaşanır ve ...
...Ayşe; veremez!
Tribünler hüzün içinde boşalmaya başlar.
Ayşe kime ne diyeceğini bilemez, özür falan diler, batırmıştır, mutsuzdur, paranoyaktır, defresiftir, huzursuzdur, ıslaktır, çöptür, boktur, püsürdür...
Bu her şey demek değil Ayşe, falan derim ama inandıramam kendisini... çünkü Ayşe belki evet deneyimsiz kaltağın tekidir ama aptal değildir; bu her şeydir!
Aşk falan yoktur çünkü, olmayacaktır.
İskeleyi geride bırakırken gözlerinden yaşlar süzüldüğüne tanık olurum; hüzünnnlü bir Türk filmi sahnesi ve veremeyen Ayşe için akşam vakti...
Ayşe o akşam face'e girmeyecektir.
Neyse.
-Tabi ki yukarıdaki hikayenin herhangi bir gerçek kurum ya da kişilerle uzaktan yakından alakası yoktur ve olmayacaktır!!
-Kime diyorum?!
-Bir de tabi ki Ayşe'ye acil şifalar diliyoruz tüm YT takımı olarak. Sen bizim gönlümüzün gol kraliçesisin Ayşe! Yeensen de yenilsen de kalbim hep sendeeeeee!!!
-Hava çok sıcak ama geceler şahane, bunu da bir kenara not etmek lazım.
-Bu arada, artık bir kediyle aynı evde yaşıyorum. Bembeyaz bi erkeg, bir Ankara kırması. Meer tüm ihtiyacım bir kediymiş lan!
-Ya da para harcamak için yeni bir mecraaa şksfdşalksşkf..
-Ülke gündemine de sokayım afedersiniz. Sanıyorum bu ülkede her neslin gençlik yıllarına, gündemi gerilimli yıllar düşüyor sonuç olarak, bundan kaçış yok. Heeey, siz 80-90 nesli ! işte bu elimde gördüğünüz - elinde dimdik ama zaman zaman yumuşayabilen bir şey tutmaktadır- sizin gençlik yıllarınız için özel olarak hazırladığımız gerilimli gündeminiz! Nass olmuş, bence fena değil, tam tadında; terör, üst düzey hukuki anlaşmazlıklar, asker-iktidar gerilimi, toplumsal kutuplaşmalar falan...
-Güzel olmuş evet, tartış tartış bitmez ak, teşekkür ediyorum.
-Ben de seni.
0 vıdıvıdı:
Yorum Gönder