Güzel bir şubat günü, Beşiktaş İskelesi'nden çıkmış, yanımdaki insan nedeniyle mutlu bir şekilde yürürken sen duvarın üzerinden bir şey -sanki koşarak geldi- omzuma dokunuverdi.
Lan!
Derdi neydi hiç anlamadım. Beni birine mi benzetti, kokuları mı karıştırdı, lan siz kediler normalde böyle şeyler yapmazsınız, olağan-üstü güçler bir tarafını mı dürttü, tanışmıyoruz bile...
-Tanışıyor muyuz, diye sordum, kronik bir merakla.
İstedim ki olağanüstü bir şeyler olsun, uğruna on-yüz-bin-milyon-baloncuk yutmaya hazır olduğum dileğim gerçekleşsin, bu pati-atan beni seçilmiş ilan etsin! Çok mu şey istiyorum la Pati-atan!
Neredeyse benimkiyle aynı derecede kronik bir merakla şöyle bi baktı, pardon bajım, karıştırmışık edasıyla havada olan patisini indirdi, kıçını döndü ve gitti.
Neden ama nedeeeeeeen?!
Hala seni düşünüyorum, Beşiktaş İskelesi'nin oralarda turluyorum can Pati-atan! N'olur geri dön! Pati-at! Lüdven.
Tarzancam daha iyidir...
18 Kasım 2009
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 vıdıvıdı:
Yorum Gönder